AH BİR SESİMİ DUYURABİLSEM…

“Beni dinleyen olmadı diye düşünüyorum şimdi?”
“İstemiyorum” dediğim halde anlamadılar…
“Yoksa ben mi anlatamadım…”
“Herhalde sesimi duyuramadım…”
“Kendi hasletlerini benim geleceğimi şekillendirmek için kullandılar?”
“Anlatamadım, dinlemediler, dinletemedim…”

Ela gözlerinden akan yaşları tutamıyordu…
İçinde büyüttüğü ve sakladığı yalanı artık ona büyük geliyordu. Kendi cüssesini aşmış ve çoktan geçmişti…
Nasıl gülüyordu acaba içi sıkıntılar içinde dalgalanırken diye düşünmeden edemedim, nasıl sığardı insan kendi derisine hiç renk vermeden…
Hep başkalarının hikayelerini dinleriz. Dinledikten sonra da aklımızda kalanları başkalarına anlatırız. Onlar bu yanlışı yaşadılar, biz yaşamayalım diye…

Peki bu bilgi ile hareket etmek ne kadar doğruyu bulmamızı sağlar, yoksa farkına varmadan bizde körlük yaşar ve ideal için, “el alem ne der” için, toplumda böylesi daha çok saygı görür için, geleceğin daha parlak olurlar için, “ben yapamadım, sen yap”, böylece ben de yapmış olurumlar için mi mücadele veririz çocuklarımız için kararlar aldıkça…

Başarılı olan çocuklarımızın, ders başarılarını hemen uygun bölümler bularak mı, yoksa kişilik özelliklerini ön sıraya koyarak mı şekillendirmelerine yardımcı olacağımız konusunda kafamız hemen karışır… Çünkü biz onlardan önce yol almışızdır ve yoldaki engebeleri ve çukurları biliriz sanırız.

Peki böyle midir hayat?

Eğer geç çocuk sahibi olduysanız, bir kuşak fark aranıza girdi ise; çocuğunuzla sizin, sizin yolunuz ile onun yol alacağı yol hala aynı mıdır? Her şeyin çok daha hızlı değiştiği bu zamanda artık o “sizin yolunuz” belki de belli kalıplar dışında yoktur.
Hep karıştırılan kavramlar var kariyer üzerine…

Kariyer Planlama, Kariyer Geliştirme ve Kariyer Yönetimi…

Hayatımız nasıl başkalarına delege edeceğimiz bir plan değil ise; kariyer planımız da kimseye delege edemeyeceğimiz, bizim yapmamız gereken bir plandır…

Sevgiyle kalın,

Hafize KARGI